Bugün her Kur’an okuyucusunun vecd ile izlediği ve taklide kalkıştığı merhum Abdulbasit Abdussamed 1927 yılında doğar. Doğduğu yer olan Mura’aze küçük bir köydür. Ama hemen yakınındaki Erment köyü Kur’an öğretimi ile meşhurdur. Daha çok Abdussamed diye bilinen Abdulbasit’in iki büyük kardeşi Mahmud ve Abdulhamid de Kur’an öğrenmiş ve hafız olmuşlardı. Küçük Abdussamed de Kur’an öğrenmek ister ve 6 yaşında başladığı hafızlığını 10 yaşında tamamlar.
Erment’in bağlı olduğu Kina şehri ve çevresinde özellikle ramazan aylarında genç hafızlar Kur’an okurlardı. Yöre halkı da bu hafızları heyecanla dinlerdi. Abdussamed küçük yaşına rağmen hep en çok dinlenilen okuyucu hâline gelir. Abdussamed’in ailesi de Kur’an okumalarıyla meşhurdur. Daha büyük dedeleri Davud, onun oğlu Abdussamed, onun oğlu ve Abdulbasit’in babası Abdussamed de hafızlığı ve tecvidli okuyuşları ile tanınırdı.
Abdussamed 23 yaşına geldiğinde, Kahire’ye Mescid-i Zeyneb’e gelir. Geliş sebebi, Peygamber Efendimiz’in torunu ve Hz. Ali’nin kızı olan Zeyneb’in doğum yıldönümü kutlamalarına katılmak ve Ehl-i Beyt için dua etmektir. Bu dönemde, o mescidde Mısır’ın en meşhur kurrası Kur’an okur, Abdussamed gibi yaşı küçük olan kariler de onları dinlerdi. Şeyh Abdulazîz Zâhir, Şeyh Abdulfettah eş-Şa’şaî ve Şeyh Mustafa İsmail gibi hem yaş hem de okuyuşları ile itibar gören meşhur hafız ve okuyucuların arasına karışıp onların yanında
Kur’an okumak cesaret işi idi. Fakat, mescidin yakınlarında ikamet eden bir akrabası gece geç saatlerde, bu meşhur hocalardan müsade isteyip Abdussamed’in de bir aşır okumasına izin vermelerini ister. Herkes yorgun iken bu büyük seyhler Abdussamed’e izin veririler ama, çok kısa okumasını isterler. Abdussamed de: “Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selam edin. Şüphesiz Allah ve Resûl’ünü incitenlere, Allah dünya ve ahirette lanet etmiş ve onlara aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır. Mümin erkekleri ve mümin kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden incitenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.” mealindeki Ahzâb suresinin 56 ve 57. ayetlerinden itibaren surenin sonuna kadar okur. Sadaka’llahu’l azîm diye okuyuşunu bitirdiğinde, herkes şaskın bir şekilde başta şeyhler olmak üzere okumaya devam etmesini isterler ve bu okuyuş bir saatten fazla sürer. Dünya Abdussamed’i böyle tanımaya başlar.
Abdussamed’in Kur’an’a olan bağlılığı onu, Kur’an kıraati konusunda meşhur olmuş Tantalı Şeyh Muhammed Selim’den ders almaya götürür. Ne var ki, Erment ile Tanta arası çok uzaktır. Abdussamed daha çocuktur. Ama gönlündeki Kur’an muhabbeti onun Tanta’ya gitme kararına engel olamaz. Tam yola çıkacağının bir önceki günü, güzel bir tevafuktur ki, Şeyh Muhammed Selim Ermet’e gelir. Şeyh Selim artık Ermet’teki Kur’an
ilimleri okulunda hocalık yapacaktır. Bu sevinçli haber sonrasında Abdussamed de doğduğu ve yaşadığı
yerde Kur’an okumaya devam edebilecektir. Şeyh Muhammed Selim, Abdussamed’in bu heyecanını karşılıksız bırakmaz ve Abdusamed’i kendi evladı gibi yetiştirir. Önce, Tecvid ilimlerini şiirsel bir tarzda öğreten Ahmed eş Şatibî Endelusî’nin Şatibiyye’sini ezberletir. Şatibiyye ile birlikte 7 büyük kıraat imamının okuyuşlarına göre de Kur’an okumayı öğrenir.
Zeynebiyye mescidindeki okuyuşu sebebiyle dikkatleri çekken Abdussamed’in bu okuyuşunu daha da geniş kitlelere ulaştırmak için Mısır radyosunun Kur’an okuma imtihanlarınakatılması istenir. Jüri Başkanı Şeyh
ed-Debaa ile birlikte jüride yer alan, Şeyh Muhammed Şaltut ve Şeyh Mahmud Ali el-Benna bu okuyuştan çok etkilenir ve hemen radyoda yayınlanması için sesi kaydedilir. Artık her cumartesi akşamı Kahire radyosundan Abdussamed’in okuyuşu dinlenmektedir. Hemen sonrasında Abdussamed Şafiî Mescidi’nde, 1985 yılında da Şeyh Mahmud Ali el-Benna’dan sonra Hüseyniye Mescidi’nde baş okuyucu olarak devam eder.
Fakat, Abdussamed’i dünyaca tanınır hâle getiren gelişme hac için gittiği Mekke ve Medine’de olur. Abdussamed’in Kâbe ve Mescid-i Nebevî’de okuduğu okuyuşlar murattal okuyuş haricindeki okuyuşlara pek olumlu bakmayan bu bölgedeki şeyhlerin dikkatini çekker. Abdussamed burada aynı zamanda Mısır ve İstanbul’da okunan mucavved okuyuşları çeşitli makamlarda okur. Bu okuyuşları öylesine etkin olmuştur ki, kendisine “Savtu’l Mekke: Mekke’nin Sesi” ünvanı verilir.
Vefatının 30. yılını andığımız Abdussamed, İslam dünyasının pek çok bölgesinde Kur’an okumuştur.
Filistin, Suriye, Pakistan, Hindistan, Endonezya, İngiltere ve ABD sıklıkla davet edildiği yerlerdendir. Cemal Abdunnasır’ın Sovyetler ziyaretine de katılmış ve Komunist partililerin bulunduğu meclislerde de Kur’an okumuştur.
Hayatının son dönemlerinde şeker hastalığına yakalanmış ve şeker hastalığının yan tesirlerinden dolayı hastalanmıştır. Önce Gize’de sonra da Londra’da bir hastaneye götürülür. Takdir-i ilahidir ki, 30 Kasım 1988 tarihinde orada vefat eder. Okuyuşu ile bizlere Kur’an dinlemenin zevkini tattıran Şeyh Abdulbasit Abdussamed: Allah sana rahmet eylesin.